29 Temmuz 2013 Pazartesi

Diksiyon Eğitimi Muğla

Konuşma ile ilgili bugüne kadar yapılan çalışmalarda ya konuşma  eğitimi ya da güzel konuşma (diksiyon) üzerinde durulmuştur; ancak  güzel konuşmayı konuşma eğitiminden ayırmak mümkün değildir. Diksiyon bilgisine ve becerisine sahip olmayan bir kişinin aldığı  Diksiyon eğitiminden tam olarak faydalanması söz konusu olmayacaktır.

Diksiyon Eğitimi almış bir kişi;

• Türkçenin bütün seslerini tanımalı ve bunları doğru seslendirmeyi bilmelidir.

• Sahip olduğu ses bilgisini etkili biçimde kullanabilmelidir.

• Türkçenin şekil ve cümle yapısına uygun akıcı ve anlaşılır konuşabilmelidir.

• Jest ve mimiklerle ifade edilen beden dilini etkili bir şekilde  kullanabilmelidir.

• Küçük veya büyük kitleler karşısında konuşurken heyecanını
denetlemesini bilmelidir.

• Son olarak yukarıda bahsi geçen özellikleri edinerek kişi, kendisini etkili bir şekilde anlatabilmelidir.

Diksiyon Eğitimi doğru, güzel ve etkili konuşma, görüntü, beden dili, toplumsal ve kurumsal görgü kuralları, imaj değişimi (hangi elbise ile hangi aksesuarı kullanacaksınız, hangi renkleri, hangi ortamlarda giyeceksiniz gibi konular üzerinde yapılan çalışmalardır), etkin bir ses tonu, topluluk önünde heyecanınızı kontrol altına alabilme teknikleri, özgüven geliştirme gibi eğitimler verilmektedir.

Söz, vurgu ile müzik güzelliği kazanır. Konuşma sırasında, hecelerden birinin diğerlerine göre daha baskılı, daha kuvvetli olarak söylenmesine vurgu, baskılı söylenen heceye vurgulu hece denir. Vurgu kelimenin her yerinde, ilk, orta veya son hecede olabilir. Ancak orta hece vurgusu yaygın değildir. Türkçede vurgu fonemiktir, anlam farkı yaratır. Dilin yapısı ve kelimenin anlamıyla doğrudan ilgili olan, konuşana ve kullanışa göre değişmeyen, herkes tarafından uyulması gereken vurgudur. Doğal vurguya uyulmadığı zaman dilin yapısı bozulur. Bazen de söylenmek istenenle ortaya çıkan anlam birbirinden farklı olur. Kelimedeki bir hecenin diğerlerinden daha güçlü olan vurgusuna kelime vurgusu denir.

Türkçede kelime vurgusu genellikle son hecededir, kelime yapım eki aldıkça vurgu son heceye kayar. Cümleyi oluşturan öğelerden birinin diğerlerine göre baskılı söylenmesidir. Türkçede doğal cümle vurgusu yüklem üzerindedir, ancak söylenecek sözün anlam değeri vurguyu diğer öğelere kaydırabilir.

Karşımızdaki kişinin ruh halini çözmemizi sağlar. Bunun nedeni zihin ve bedenin aynı sibernetik sistemin parçaları olmasıdır. İletişime geçtiğimiz kişiden sonuçları biz kendimiz çıkarırız. İletişimde kelime ve sesin toplamda % 45 oranı oluşturduğunu kabul edersek beden dilinin etkisi bu ikisinin toplamından bile fazladır. Burada aklınıza ‘sen sus gözlerin konuşsun’ ifadesi gelebilir. Shakespeare da bu konuda sözlerin tamamlayamadığını gözler tamamlar diyerek bizi desteklemiştir.

Konuşma Sanatı (Diksiyon)

İnsanın düşünce ve duygularını çevresine aktarmada kullandığı  iletişim aracına konuşma denir.

Konuşma;

1. Konuşmak işi.

2. Görüşme,  danışma, müzakere.

3. Dinleyicilere bilim, sanat edebiyat vb.

konularda bilgi vermek için yapılan söyleşi, konferans .  Diksiyon eğitimi bu üç tanımı içine alan bir eğitimdir. Diksiyon eğitimi almış bir  kişi kullandığı dille konuşmak işini yapabilen, yaşadığı sosyal çevrede  insanlarla görüşebilen, danışabilen ve müzakere edebilen kişidir. Dinleyicilere bilim, sanat, edebiyat yani uzmanı olduğu alanda konuşma işini yapabilen ve bunun sonucunda insanları ikna edebilen kişi ise konuşma  eğitimi ve becerisine tam olarak sahip olan kişidir.

Yani konuşma, üç  aşamalıdır. Birincisi bir bebeğin konuşmayı öğrenmesiyle örneklendirilebilecek olan konuşma; ikincisi kişinin içinde yaşadığı sosyal çevresine (aile, akraba, arkadaş, iş vs) kendisini ifade edebilmek için yaptığı konuşmalar; üçüncüsü ise uzman olduğu alanda dinleyicilere yaptığı konuşmalardır.

Diksiyon ise bir sanattır.  Diksiyon becerisini edinmiş kişiler, çevrelerindeki insanları kısa sürede etkileme, kendi duygu  ve düşüncelerini ifade edebilme ve böylece karşılarındaki insanlar tarafından kabul edilme gücüne sahiptirler. Hatta öyle ki bu insanlar dost sohbetlerinin yegâne aranan isimleridirler. Girdikleri ortamda onlar konuşurken insanlar etrafl arında bulunmak, onları merkeze almak isterler.

Diksiyon hem özel hayatta hem de iş hayatında kendini kabul ettirmenin ve başarının sırrıdır. İş hayatında başarılı olabilmek için kişinin kısa sürede kendisini karşısındakine tanıtmaya, işiyle ilgili bilgisini ve becerisini göstermeye yetkin olması gerekir ki bu da konuşma  becerisiyle yakından ilgilidir. Özel hayatta da mutluluğu yakalayabilmenin, aileyle arkadaşlarla iletişim kurabilmenin yolu güzel konuşmaktan geçer.

Diksiyon Eğitiminin Önemi

Sosyal bir varlık olan insan, küçük veya büyük ama mutlaka bir  topluluk karşısında konuşma gereksinimi duyar. Bugün içinde yaşanılan toplum düzeninde her insana konuşma hakkı verilmektedir. Bu sebeple güzel konuşma çalışmaları toplum içinde yaşayan her birey için faydalıdır. Ayrıca günümüzde artan eğitim olanakları sayesinde insanlar  eğitim alma fırsatına daha çok sahip olmakta, bu eğitimler sonucu kazandıkları bilgileri toplumla paylaşma ihtiyacı duymaktadırlar. Bu paylaşım için düzenlenen çalıştay, konferans, bilgi şöleni (sempozyum) gibi  bilim faaliyetleri de güzel konuşma becerisini gerektirir.

Topluluk karşısında konuşan bazı insanlar yerel ağız kullanmamaya yahut konuşmalarında yabancı kelimelerden arınmaya gayret etmezler. Türkçeyi doğru ve güzel konuşma çabasına girmezler. Güzel konuşmanın önemine dikkat etmezler. Güzel konuşmak için çaba sarf etmedikleri için başarısızlığa uğrarlar ama yine de güzel konuşmanın  önemini idrak edemezler. Öyle ki güzel konuşmaya çalışmayı gereksiz bulurlar.

Bugüne kadar böyle gelmiş, bugünden sonra da böyle gider düşüncesiyle güzel konuşmada örnek olması gereken öğretmenler, özellikle de  Türkçe öğretmenleri, güzel konuşmaya çalışmaya veya güzel konuşma  dersi almaya ihtiyaç duymamaktadır. Diksiyon Eğitimi almadan güzel konuşma becerisine sahip insanları örnek göstererek dersin gereksizliği üzerinde durmaktadırlar. Oysa bu kişiler, ancak ve  ancak Diksiyon Eğitimi aldıklarında yaptıkları bariz ve basit hataları görürler.

Bu türlü öğretmenler okudukları bir metnin, anlattıkları bir konunun anlamını öğrenciye ifade edemez, öğrencinin konu üzerinde dikkat toplamasını sağlayamazlar. Bunu konu hakkında bilgisiz oldukları için değil anlatılmak istenen düşünceyi kötü konuşmalarıyla anlaşılmaz hale getirdikleri için yaparlar. Aslında bahsedilen bu durum, yalnızca Türkçe öğretmenleri için değil; bütün eğitimciler, ebeveynler, politikacılar, sanatçılar, yüksek mevki sahipleri, esnaf yani halkın her kesimi için geçerlidir.

Siyasi liderlerin bir kısmı hitap ettikleri kitleye sadece yüksek sesle hitap ettiklerinde onları ikna ettiklerini ve iyi konuşma yaptıklarını düşünmektedirler. Oysa güzel konuşmak ve iyi anlatmak yüksek perdeden konuşmak demek değildir. İnsanların işitme güçlüğü çektiğini düşünür gibi konuşmak güzel konuşmak anlamına gelmez.

Televizyonun olmadığı dönemlerde insanlar hoşça vakit geçirebilmek için evlerde, kahvehanelerde, köy odalarında vs. toplanırlardı.

Gelenek gereği her gece bir kitabın bir bölümü sesli olarak okunurdu.

Bugün de çocuklara okuma alışkanlığı kazandırabilmek için ebeveynlerin sesli kitap okuması önerilmektedir. İşte bu önerinin sağlıklı bir şekilde hayata geçirilebilmesi de güzel konuşma (diksiyon) ile mümkündür.

Bu şekilde bireyler hem Türk dilinin özeliklerine ve güzelliklerine sahip  olurlar hem de okunulan kitaplarda şiirler, hikâyeler, romanlar vb. ile tanışırlar

Bu tür okumalar daha geniş topluluklara dahi uygulanabilir ve bahsedilen faydaları daha geniş topluluklarda görmek mümkün olabilir. Okul öncesinden ilköğretime, ortaöğretimden yükseköğretime hatta örgün eğitime dâhil olmayan halka dahi bu tür okumalar yapılarak hem okuma alışkanlığı kazandırılır hem de dilin doğru ve güzel kullanımı örnekler üzerinde paylaşılarak güzel konuşan bir topluma ulaşılabilir.

Bunun için çok büyük imkânlara sahip olmaya da gerek yoktur. Dinleyenlerin, okuyucuyu ya da anlatıcıyı görebildikleri ve rahatça oturabilecekleri bir yer yeterli olacaktır. Okuma sırasında eserde geçen kahramanların özelliklerine göre
ses tonu ayarlanır. Bu da yine  Diksiyon  becerisine sahip olmaya bağlıdır. Eğer Diksiyon  becerisine sahip olunursa, okunulan roman, hikâye yahut tiyatro eseri dinleyenler için canlandırılmış havası verecektir. Aksi halde tekdüze ve niteliksiz okunan metinler, dinleyiciyi sıkacak ve metinden tat alınmasını engelleyecektir.

Bir eserin zihinde canlandırılması ile tiyatro veya sinemaya aktarılması arasındaki farkı, okuduğu bir eserin canlandırıldığı gören her okur fark eder. Sinema ve tiyatronun imkânları insanın hayal gücüyle karşılaştırıldığında çok daha sınırlı kalmaktadır. Çünkü hayal gücünün sınırları yoktur. Maddi imkânsızlıklar söz konusu değildir. Okunulan eserde yaşanılan yer, kişiler, zaman, çevre, konusunda herhangi bir sınırlama olmadığı için kişi okunan metinden çok daha fazla zevk alır. Bu sebeple yüksek sesle toplum karşısında yapılan okumalardaki romanlar, tiyatrolar, hikâyeler hatta şiirler nitelikli okunduğunda dinleyiciye çok daha fazla zevk verecektir.

Diksiyon Eğitiminin Amacı:

Konuşma korkusunu yenebilme;

Heyecan kontrolünü sağlayabilme;

Akıcı konuşabilme;

Katılımcıların diyaframlarını kullanmalarını öğrenerek nefeslerini doğru kullanabilmelerini,

Etkileyici bir ses tonuna sahip olabilmelerini,

Anlaşılır ses çıkarabilmelerini,

Konuşma dili ile yazı dili arasındaki farkların ayrımına varmalarını,

Sözcükleri anlamına göre vurgulayabilmelerini,

Vurguda diyalekt yanlışlıklarını giderebilmelerini,

Konuşmalarını tekdüzelikten kurtarmalarını,

Anlatımı vücut diliyle destekleyebilmelerini,

Etkili konuşma planı yapabilmelerini sağlamaktır.

Diksiyon Eğitiminin İçeriği:

Ses organları-diyaframın kullanılması

Diyaframın yeri ve işlevi

Diyafram hareketleri

Soluk alma - durak-solunum

Soluk alma kuralları

Tonlama

Durak yerleri

Nefes kullanma teknikleri

Türkçe´nin ses yapısı, Ünlü ve Ünsüzler

Sesin tanımı

Türkçe´deki sesler ve harfler

Tüm sesli harfler ve söyleniş özellikleri

Diyalekt kusurları

Söyleniş, boğumlama, dil, dudak ve ağız kullanımı

Ağız boşluğu ve rezonansın tanımı

Ünlü ve ünsüzlerde dudak, dil ve ağız kullanımı

Yuvarlama ve ağız tembelliği

Boğumlamanın anlaşılırlığı

Sesin niteliği, karakteri ve tonlama

Aksiyonu ve anlama göre ses

Duyguya ve konuya göre ses

Sesle abartı, küçümseme, önemseme, duygu ve final

Aksiyon ve ses olayları

Konuşmanın yazıdan farklılıkları

Konuşmadaki ses değişiklikleri

Hecelerin doğru söylenişi ve vurgusu

Diksiyon kusurları ve düzeltilmesi

Yanlış tonlama

Yanlış vurgulama

Sesi yanlış kullanma

Yabancı sözcüklerin okunuşları

Yabancı sözcüklerin okunuşları

Vücut dili ve imaj

Konuşurken bedenin anlamı

Jest ve anlamları

Mimik, yüzde imaj, anlatılanla yüz ve bakış uyumu

Konuşma sanatı

Konuşma teknikleri

Konuşma çeşitleri

Doğaçlama çalışmaları

Program, tören sunma

Sunuş çeşitleri, planları ve hazırlık

Etkin sunum yapabilme teknikleri

 Ücretsiz ön görüşme yapmak için bizden randevu almanız yeterli olacaktır

Saygın C & C MUĞLA

Adres: Orhaniye Mah. İsmet Çatak Cad. Özman İşhanı Kat:3 No:8 Vergi Dairesi Karşısı, Hastane Yolu Üzeri Muğla

Web Sitesi: www.muglakisiselgelisim.com
E-Posta : mailto:bilgi@sayginnlp.com

Muğla Diksiyon, diksiyon Muğla, Muğla diksiyon kursu, diksiyon Eğitimi Muğla, konuşma Teknikleri Muğla, Muğla diksiyon Sertifika, diksiyon Eğitmeni Muğla, diksiyon Egzersizleri Muğla ve diksiyon Teknikleriyle ilgili tüm bilgileri buradan takip edebilirsiniz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder